CHP Nevşehir’de Neden Kaybetti?

Mehmet YÜKSEL

CHP Nevşehir’de Neden Kaybetti?

Bu yazı tarihi sorumluluktan dolayı ve bir daha böyle hatalar yapılmasın diye kaleme alındı.

Türkiye bir seçim dönemini daha geride bıraktı. 28 Mayıs’ta sonuçlanan 13. Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi %52-%48 gibi net bir farkla Recep Tayyip Erdoğan oldu. Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP; 2010 referandum, 2011 genel seçimler, 2014 yerel seçimler, 2015’te iki tane genel seçim, 2016 cumhurbaşkanlığı, 2017 referandum, 2018 cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinden sonra 2023 yılında girdiği onuncu seçiminden de mağlubiyet ile ayrıldı. Tayyip Erdoğan 5 yıl daha ülkenin tüm yürütme (yönetme) gücünü eline aldı.

14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin kazananı tartışmasız AK Parti olurken; Millet İttifakı’nın diğer ortakları seçimlerin göreceli kazananları oldu. CHP, büyük umutlarla girdiği seçimin ise tek kaybedeniydi. 2018 genel seçimlerinde %22,5 oy oranı ile 146 milletvekili çıkaran parti, 2023’te %25 oy oranı ile 169 milletvekili çıkardı. CHP listesinden seçimlere giren Millet İttifakı partilerinden İYİ Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Türkiye Değişim Partisi'nden 39 isimin milletvekili seçildiği göz önüne alındığında CHP’nin milletvekili sayısı 130’a düşüyor. Bu sayı CHP’nin meclisteki oranı bakımından, AKP hükümetleri döneminin en düşüğüne tekabül ediyor.

CHP’de milletvekili adaylığı listeleri genel merkez tarafından hazırlandı. Parti emekçileri ve parti örgütü bilinçli olarak oyunun dışında tutuldu. Bazıları yedi dönemdir olmak üzere dört dönemden daha fazla milletvekilliği yapan toplam 26 profesyonel siyasetçi yeniden meclise girdi. Parti kendini yenileyemedi. Bütün siyasi, sosyal ve ekonomik şartlar lehine olmasına rağmen yurdun birçok yerinde oylarını arttıramadı. İç Anadolu’da oylar yine AK Parti ve MHP’de yoğunlaştı. Doğru aday, etkili örgüt çalışması ile mevcut bir milletvekili sayısının ikiye çıkarıldığı Kahramanmaraş bir istisna olarak kaldı. 2018 seçimlerinde 41 yıl aradan sonra güç bela kazanılan Nevşehir milletvekilliği ise yanlış politik stratejik hesaplar ve kişisel siyasi çekişmeler neticesinde kaybedildi. Peki CHP neden kaybetti? Gelin bunu Nevşehir özelinde masaya yatıralım.

 CHP kendi tüzüğüne uymadı.

CHP’nin 2018 kurultayında kabul edilen tüzüğünde, milletvekili adaylarının nasıl saptanacağının açıklandığı 52. maddesinde “Bir kişi iki dönem üst üste merkez adayı gösterilemez” ifadesi yer alıyor. Dolayısıyla 2018 milletvekilliği seçimlerinde CHP’nin Genel Merkez kararıyla Nevşehir’den aday gösterdiği Faruk Sarıaslan’ın yeniden aday gösterilmesi açıkça kendi tüzüğüne aykırıydı. Tüzükteki bu açık ifadeye göre, ön seçim haricinde bırakın birinci sırayı üçüncü sıradan bile aday gösterilmemesi gereken aday adayı Faruk Sarıaslan, kendisi ve diğer iki aday adayının adaylığını belirledi. Hatta kendisi birçok ortamda Nevşehir ikinci ve üçüncü sıra adaylarını bizzat kendisinin belirlediğini bir maharetmiş gibi ifade etti. Yani, CHP tüzüğünün kendisi de milletvekilliği yarışında olan bir aday adayı tarafından açıkça çiğnenmesine müsaade edildi. Elbette Faruk Sarıaslan bu gücü avukatlık mesleğinden uzunca süredir tanıdığı genel merkezde oturan eski bir meslektaşından alıyordu.

 Bülent Tezcan etkisi

Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın zamanında Faruk Sarıaslan’ın yanında stajyer olarak çalıştığını ve zamanla dostluklarının geliştiğini bilmeyen yok. Nevşehir ile bağlantısını uzun yıllar önce kesen ve Ankara’da ikamet eden Faruk Sarıaslan’ın 2018 milletvekilliği seçimlerinde de Bülent Tezcan’ın etkisiyle Nevşehir milletvekili adayı olduğu ve seçildiği biliniyor. CHP’de beş dönemdir Aydın milletvekili ve aynı zamanda yurtdışı örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı olan Tezcan, 28.Dönem milletvekili adaylarının belirlenmesi için kurulan komisyonda Nevşehir’den sorumluydu. Tezcan’ın Nevşehir milletvekili adaylarını belirleyecek tek yetkili kişi olarak atanması, parti içi demokrasinin bu süreçte ne kadar göstermelik olduğu hakkında da işaretler veriyor. Nevşehir milletvekili aday belirleme süreci bir taraftan tüzüğe aykırı gerçekleşirken diğer taraftan iltimas ve adam kayırmacılık tüm örgütün gözü önünde gerçekleşti. CHP Nevşehir örgütünün Sarıaslan’ı milletvekili adayı olarak görmek istememesi üzerine Sarıaslan’ın böyle bir yol çizdiği değerlendirildi. CHP Nevşehir İl Başkanlığı ve ilçe başkanlarının bu sorunu aşmak ve adayların demokratik şartlarda seçilmelerini sağlamak amacıyla yaptıkları itiraz ve girişimler genel merkezin duvarlarını bile aşamadı.

Kamuya alımlarda mülakatın ve dolayısıyla torpilin kaldıracağı vaadinde bulunan CHP’nin kendi milletvekili adaylarını belirleme sürecini antidemokratik ve abi-kardeş ilişkisi içerisinde yürütmesi Nevşehir’deki birçok CHP’li seçmen tarafından tepkiyle karşılandı. CHP, mecburen oy vereceğini düşünerek kendi seçmeninin farkındalığını ve bilinç seviyesini hafife aldı. Milletvekili adaylarının çoğu genel merkezdeki birkaç oligark tarafından belirlendi. Örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da bu süreçte örgütünün emekçilerine sahip çıkamadı.

 Örgüt yoklamasında isimleri öne çıkan Kâmil Gülmez, Fulya Gülşen Altınsoy ve Bülent Yumuş aday gösterilmedi.

CHP Örgütü yok sayıldı. CHP örgütlerinin yok sayıldığı il sadece Nevşehir ile sınırlı değil. Birçok ilde benzer durum söz konusu. Geçtiğimiz günlerde 43 ilin dahil olduğu ve 37. Dönem seçilmiş il başkanlarının demokratik tüzük çağrısındaki bir tespit çok önemliydi. Bu açıklamada seçilen CHP’de 169 milletvekili içinde parlamentoya giren 37. dönem seçilmiş ve aday olan il ve ilçe başkanlarının oranının sadece %5’e tekabül etmekte olduğunu öğrendik. Nevşehir özelinde ise 8 yıl partinin oy oranlarını kademeli bir şekilde artırarak Nevşehir’de 41 yıl sonra milletvekili çıkmasını sağlayan İl Başkanı Kâmil Gülmez listeye bile giremedi. Ürgüp’ün başarılı genç İlçe Başkanı, aynı zamanda ÇYDD Ürgüp’ün kurucularından olan Fulya Gülşen Altınsoy da listeye giremedi. Aday gösterilmeyen diğer bir isim ise yıllardır sosyal demokrat çizgisini bozmayan eski il yöneticilerinden Avukat Bülent Yumuş oldu. Halbuki bu üç isim de genel merkez tarafından yapılan merkez yoklamasında örgütün güvenine mazhar olarak ön plana çıkmışlardı. Ancak süreç çok farklı gelişti. Parti değil kişisel çıkarlar göz önüne alındı. Partiye uzunca yıllardır bir katkısı olmayan eski İl Başkanı Mehmet Değirmenci ve örgütteki herkesin aday adaylık sürecinde tanıştığı Eda Doğan milletvekili adayı gösterildi ve sonrasında örgütten çalışıp bu adayların desteklenmesi istendi.

Seçim çalışmaları esnasında parti menfaati için susan birçok partili seçim sonrası eleştirilerini sert bir şekilde söylemeye başladı. Örneğin Gülşehir İlçe Başkanı Yakup Özmen, partideki bu iltimaslara cevap niteliğinde zehir zemberek bir istifa mektubu ile ilçe başkanlığından istifa etti.

 Adaylar yeterli seviyede kampanya yapmadı. Nevşehir’in köy ve kasabaları ihmal edildi.

Diğer bir yanlış ise adayların ayrı bir seçim koordinasyon merkezi kurarak il ve ilçe başkanlıklarını devre dışı çıkarma çabaları oldu. Milletvekili seçildiği günden beri özellikle il ve ilçe örgütleri ile arasının iyi olmadığı bilinen Faruk Saıraslan parti içi ayrılığı ve bölünmeyi pekiştirdi. Genel başkanın Nevşehir’deki temsilcisinin il başkanı olduğu düşünüldüğünde Sarıaslan’ın bu tavır ve hareketleri parti disiplininine de ters düşüyor. Hacıbektaş Belediye başkanı Arif Yoldaş Altıok’un da siyasi istikbal kaygıları ve genel Merkez bağlantıları için Sarıaslan’ı desteklediği ve il örgütüne birçok mecrada açıktan meydan okuduğu biliniyor.

Faruk Sarıaslan iyi bir sosyal medya kullanıcısı. Ancak bu tek başına oy artışı için yeterli değil. Siyasetçilerin halka kuracağı duygusal bağ onları ziyaretten geçmektedir. Her seçim bölgesi en az iki defa ziyaret edilmeden vatandaşla olan güven bağının kurulması çok güç. Çünkü seçimden seçime hatırlanan köylüler, köylerini ziyaret eden siyasetçinin samimiyetine de inanmak istiyor. Hâl böyle iken CHP’nin milletvekili adayları neredeyse hiç köy ve kasaba ziyareti yapmadı. Nevşehir’deki 153 köy ve 15 kasabada CHP’nin oyları yetersizken milletvekili adayları çoğunlukla Nevşehir Merkez’de kamp kurarak seçim kampanyasını yürütmeyi tercih ettiler. Sonuç olarak, kırsal kesimin neredeyse tamamında CHP’nin oyları ciddi manada düştü. Başarısızlığın önemli etkenlerinden birisi bu oldu.

 CHP ve İyi Parti ortak listeyle aday gösterseydi, belki iki milletvekilliği bile kazanabilirdi.

AK Parti Nevşehir’de çok kan kaybetti. 2018 milletvekilliği seçimlerinde AK Parti’nin 101 bin olan oyu büyük oranda eriyerek 78 binlere inmiş durumda. Artan seçmen sayısı da dikkate alındığında AKP’nin Nevşehir’deki düşüşü daha da belirginleşiyor. CHP’nin İyi Parti ile birlikte ortak listeyle girilmesi durumunda toplam 76 bin oy ile bir milletvekilliği kesin durumdaydı. AK Parti’nin 78 bin, MHP’nin ise 41 bin oy aldığı düşünüldüğünde d'Hondt sistemi ile iki milletvekilliğinin kıl payı kaçtığı görülüyor. Demek ki seçim stratejisi baştan yanlış kurulmasa en az bir milletvekili; doğru aday ve ortak listenin yaratabileceği sinerji ve etkili bir kampanya ile de iki milletvekili bile çıkartılabilecek durumdaydı. CHP Nevşehir’de rasyonellikten uzak hesaplar yaparken, İYİ Parti de AKP’li eski belediye başkanı Rasim Arı’yı kendi parti emekçilerine tercih ederek bu yanlışı katmerledi. MHP’ye milletvekilliğini gümüş tepsi içerisinde sundular. 

Seçimlere Nevşehir’de tek başına girme kararı alan CHP, yine de bir milletvekilini kolaylıkla çıkarabilecek durumdaydı. Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği, CHP’nin kent merkezlerindeki oy artışı Nevşehir’deki kent merkezlerinde de göze çarpıyor. CHP, bir önceki seçimlere nazaran Nevşehir Merkez’de 3.746 daha fazla oy (%25 oy artışı), Ürgüp’te ise 992 daha fazla oy (%14 oy artışı) aldı. Kentleşmenin yüksek olduğu bir diğer kent olan Avanos’ta ise mevcut oylarını korudu.

Ancak CHP, Nevşehir’de kırsal nüfusun yoğun yaşadığı Kozaklı, Hacıbektaş, Gülşehir ve Derinkuyu’da ciddi oy kayıpları yaşadı. Örneğin CHP’nin İç Anadolu’daki kalesi konumunda olan Hacıbektaş’ta 2011 yılı genel seçimlerinde %60 civarında olan CHP oyları her geçen yıl azalıyor. 2018’de %50 olan CHP oyu ise en son seçimde %48,5’a düşmüş durumda.  Hacıbektaş’taki bu düşüş küçük gibi gözükse de, böylesine önemli ve hatta CHP’nin oylarını Türkiye genelinde arttırıdığı bir seçimde önemli bir gösterge durumunda. Kozaklı’da ise durum daha vahim. CHP’nin Kozaklı’da bir önceki seçimde %30 olan oy oranı %25’e kadar inmiş durumda. Milletvekili adayı Faruk Sarıaslan’ın memleketi olan Kozaklı’da bile böyle bir düşüş olması CHP’nin doğru bir adayla yola çıkmadığını göstermesi bakımından dikkat çekici.

 Yanlış aday(lar)

Faruk Sarıaslan, 2002 yılında CHP'nin Nevşehir birinci sıra milletvekili adayıydı ve kaybetmişti. 50 yaşındayken seçilememişti, ancak 2018 yılında 65 yaşındayken CHP’nin yıllar sonra Nevşehir’den meclise gönderdiği ilk milletvekili oldu. Milletvekili seçilmesini kendi mahareti ve başarısı sandı. Halbuki bu başarı etkili bir örgüt çalışması ve İyi Parti’nin desteği ile mümkün olabilmişti.

Bir siyasetçinin seçmendeki imajı adaylık sürecinin yanı sıra seçildikten sonraki davranışlarını da kapsar. 2018 yılında milletvekili seçildikten sonra ilk işi İl Başkanı Kamil Gülmez ile arasını açmak oldu. 5 Ocak 2023 tarihinde il yönetim kurulu üyelerinin oylamaları neticesinde İl Başkanı seçilen Tayfun Ceyhan’ı tebrik bile etmedi. Kendisini her zaman il başkanlarının üstünde bir siyasetçi olarak gördü ve yanına aldığı 1-2 parti yöneticisi dışında tüm örgütü yok saydı. 2019 yılından itibaren dört yıl boyunca İl Başkanlığı binasına hiç uğramadı. Bu durum parti disiplinine zarar vererek, il başkanlığının ilçe örgütleri üzerindeki hakimiyetini kırarak etkili ve koordineli çalışmalar yapılmasının önüne geçti.

Sarıaslan yapı itibariyle takım çalışmasına yakın bir siyasetçi de değildi. Beş yıl boyunca ender olan Nevşehir ziyaretlerini CHP İl Başkanlığı ve ilçe başkanlıkları ile koordinesiz olarak kendi ajandasına göre yürüttü. Köy ve kasaba ziyaretlerini çok ender yaptı. Örneğin; Nevşehir il merkezine 20 km uzaklıktaki 4.400 nüfuslu Kaymaklı, 10 km uzaklıktaki 2.300 nüfuslu Kavak ve 7 km uzaklıktaki 2.100 nüfuslu Çat kasabalarını hiç ziyaret etmedi. Bunun yerine CHP’nin en güçlü olduğu Hacıbektaş’a onlarca ziyaret yapmayı tercih etti. Hacıbektaş ziyaretleri ise çoğunlukla ilçe merkezi ile sınırlı kaldı. Örneğin 2019 yılında dolu felaketi neticesinde Hacıbektaş’ın en büyük kasabası olan 10 km uzaklıktaki Karaburna’da çiftçilerin tüm üzüm bağları yok olmasına üzerine, AK Parti milletvekilleri ve CHP’nin eski milletvekili Umut Oran bile Karaburna Köyü’nü ziyaret ederken kendisi uğramadı.

2021 yılında Ortahisar kalesine asılan bayrakla ilgili yorumları ise tam bir skandaldı. Sarıaslan’ın meclis kürsüsünden, üç hilalli Osmanlı bayrağını “bez parçası” şeklinde ifade etmesi Nevşehir’de büyük tepkilere neden oldu. Sağ muhafazakar ve milliyetçi seçmenin yoğun olduğu bir seçim bölgesinde bu denli fahiş hatalar yapması, kendi seçmenini tanımadığı anlamına da geliyor.

Sonuç olarak, 5 yıllık milletvekilliği performansı düşük olan Sarıaslan, Nevşehir’deki parti seçmeni ve parti örgütü tarafından benimsenmedi. Örgütün tüm karşı koymalarına rağmen, Genel Merkez tarafından yeniden aday gösterildi ve bu CHP’nin Nevşehir’de kaybetmesinin en önemli sebebiydi.

Doğru olan ön seçim ile adayların belirlenmesiydi. Ön seçim yapılmadığına göre daha az doğru olan da merkez yoklamasında isimleri öne çıkan Kâmil Gülmez, Fulya Gülşen Altınsoy ve Bülent Yumuş’un aday olarak gösterilmesiydi. İl örgütünden olan bu parti emekçilerinin adaylığı örgüte motivasyon sağlayacak ve CHP’de emeklerin karşılıksız kalmadığı fikrini pekiştirecekti.

 Kadın ve Gençlik Kolları

CHP Nevşehir’de güzel giden işler de oldu. Özellikle Merkez İlçe Kadın Kolları’nın seçmenle yakın temaslı çalışmaları takdir edilecek durumdaydı. Seçim sürecindeki vatandaşa dokunan çalışmalar sosyal medya platformlarında etkin bir şekilde paylaşıldı. Nevşehir Merkez’de artan oy oranlarında kadın kollarının çalışmalarının etkili olduğunu söyleyebiliriz.  

Gençlerin son dönemde partiye olan rağbeti de artmış durumda. Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi’nden birçok öğrenci seçim sandıklarında gönüllü görev aldılar. İl Başkanı Tayfun Ceyhan’ın gençlerle yakın temas kurarak onları teşvik ettiği görüldü. Diğer taraftan parti üyesi ve gönüllüsü birçok genç avukat da parti çalışmalarına destek vererek çalışmalara katıldılar.

Kayda geçmesi gereken bir diğer güzel örnek de CHP Ürgüp Gençlik Kolları ve Ürgüp Halkçı Liseliler. Gençlerin etkili örgüt çalışmalarının Ürgüp’te CHP oylarını ciddi oranda arttırdığı ortada. Bu çalışmaların seçim dönemi ile sınırlı kalmaması ve gençlerin parti yönetiminde söz sahibi olmaları partinin geleceği açısından elzem. 

CHP’deki değişim ihtiyacı

CHP’de değişim ihtiyacı gün gibi ortada. Ancak bu değişimin genel merkez tarafından kendiliğinden yapılmayacağı son açıklamalar ile ortaya çıktı.  Onun için tabandan ve toplumdan bir ivme gerekiyor. Ancak böylelikle değişim olabilir ve milletvekilliğini sanki bir meslekmiş gibi yedi dönemdir yürüten profesyonel siyasetçiler emekli edilerek yeni yüzler ile parti kan tazeleyebilir.

Değişim sadece genel başkan ve genel merkez yöneticileri ile sınırlı kalmayarak tabana da yayılmalı, partinin her kademesinde gençlerin ve kadınların önü açılmalı, liyakat ve adalet kavramları partinin en tabanından tavanına kadar işletilmeli, milletvekilliği adaylıklarının saptanmasında ‘ön seçim’ öncelikli olmalıdır.

Bundan sonraki seçimlerde, il ve ilçe teşkilatları dışardan ithal adaylara karşı kendi parti emekçilerinin haklarını savunmalı ve bu konuda her türlü inisiyatifi almalıdır. İl ve ilçe başkanları kendi seçim bölgeleri ile ilgili kararlarda genel merkezden daha kararlı durmalılar ki; bir daha Bülent Tezcan gibi “profesyonel siyasetçiler” yüzlerce parti çalışanının emeğine ve onbinlerce CHP seçmeninin iradesine ipotek koyamasınlar.

 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mehmet YÜKSEL - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Nevşehir Kent Haber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Nevşehir Kent Haber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Nevşehir Kent Haber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Nevşehir Kent Haber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

A.kaim - Sayın Mehmet Yüksel, bu seçim sadece milletvekilligi seçimi değildi. Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapıldı,bu konuya hiç değinmemiş siniz.

Bir de Saha da çalışan Kılıçdaroğlu Gönüllüleri vardı. Çalışmalarını duymayan görmeyen kalmadı. Gidilmedik İl ilçe belde Pazaryeri kalmadı. Birebir evler ziyaret edildi. İl ilçe kasaba köy sokakları çalışma alanları oldu. Sonuçta Kılıçdaroğlu % 33.46 oy oranı ile 65310 oya ulaştı.

Bu oy oranı Ankara, Niğde ve Karaman'dan sonra iç Anadolu'daki en yüksek oy oranı oldu.

İç Anadolu nun tüm illeri bu orana Ulaşmış olsaydı Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış olacaktı.

Yiğidin hakkını yiğide ver demişler. Bu konuda da yazmak isterseniz size her türlü bilgiyi görselleri vermeye hazırım.

Selamlar, saygılar.

Ali Kaim

Öğretmen Sendikacı

CHP Parti Okulu Eğitmeni

Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Nevşehir il Koordinatörü.

0 505 719 27 59 a

[email protected]

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 28 Haziran 00:11
01

İbrahim - Sayın Yüksel’in tespitleri çok yerindedir.

Bülent Tezcan etkisi demokrasi emekçilerinin çabasını kavurup , yakmıştır .!

Genel merkez hata yapmıştır . Şimdi kaybedilen temsilciliğin hesabı Tezcana ve genel merkezdeki yagcılarına sorulmalıdır .

Demokrasiyi savunanlar , ÖZ ‘demi , yoksa SÖZ’ demi olduklarını göstermeli .

HAK ,

HUKUK ,

ADALET …diye haykıran genel başkanımız . Adalet istiyoruz .!!!!

Yanıtla . 8Beğen . 1Beğenme 14 Haziran 17:04


Nevşehir Markaları

Nevşehir Kent Haber Gazetesi, Nevşehir ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (384) 212 43 10
Reklam bilgi

Anket Nevşehir MHP'de kimi aday görmek istersiniz?
Tüm anketler